Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çernobil’de ne oldu?

Çernobil Nükleer Santrali’nde 38 yıl önce bugün patlama meydana geldiğinde ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Hiroşima’ya attığı atom bombasının 400 katı radyoaktif madde atmosfere karıştı.

Çernobil Nükleer Santrali’nde 38

( GAZETE-SAĞLAM ) Bugün 26 Nisan 2024, o dönemde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) bağlı olan Ukrayna’nın Pripyat kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nde yaşanan patlamanın 38’inci yıldönümü. Resmi açıklamalara göre, Çernobil’deki patlama anında iki işçi hayatını kaybetmiş olsa da Çernobil’de yaşananlar, yıllar içinde dolaylı olarak on binlerce ölüme ve büyük çaplı bir çevre felaketine yol açtı. Çernobil’de olanlar, bugün Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği’nde en yüksek sınıflandırma seviyesi olan 7 ile ölçeklendirilen iki nükleer kazadan biri. Peki, Çernobil Nükleer Santrali ne zaman inşa edilmişti ve bundan 38 yıl önce bugün neler yaşanmıştı? Meydana gelen patlama, aradan geçen yıllar içinde ne gibi sonuçlar doğurdu? Bugün Çernobil’deki durum ne?

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 2

DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ OLACAKTI

Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yaklaşık 100 kilometre, Ukrayna-Belarus sınırına ise 16 kilometre mesafede yer alan Çernobil Nükleer Santrali’nin inşaatı, 1972 yılında başladı. İnşaat başladığında santralde 12 ünite olması planlanmıştı. İnşaatının 6 safhada tamamlanması öngörülen santral, planlandığı şekilde bitirebilmiş olsaydı o dönemde dünyanın en büyük nükleer santrali olacaktı. Resmi adını SSCB kurucusundan alan ‘Vladimir İlyiç Lenin Nükleer Santrali’nin ilk reaktörü 1977 yılında tamamlandı. Ardından 1978 yılında ikinci reaktör, 1981 yılında üçüncü reaktör ve 1983 yılında dördüncü reaktör hizmete girdi. Bundan üç yıl sonra nükleer santralde patlama olduğunda beşinci reaktörün inşaatı yaklaşık yüzde 70 oranında tamamlanmıştı. Patlamanın ardından askıya alınan 5 ve 6 numaralı reaktör planı, daha sonra tamamen iptal edildi. Santral inşa edilirken orada çalışacak işçilerin ve ailelerinin yaşayabilmesi için bir şehir de kuruldu. Bu şehir, Pripyat’tı.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 3

PATLAMA NASIL MEYDANA GELDİ?

26 Nisan 1986 tarihinde yaşanan patlama, 1 saat 24 dakika süren bir güvenlik testinin kontrolden çıkması üzerine dördüncü reaktörde meydana geldi. Dördüncü reaktörde yapılması planlanan sistem testinin hazırlıkları, bir gün öncesinde başlamıştı. Planlanan, gelecekte acil bir durum halinde ek güç kaynağı olarak kullanılması için türbin jeneratörün test edilmesiydi. Testin 700-1000 megavat güç seviyesinde yapılmasının kararlaştırılmasının ardından, kazadan bir gün önce güç, 1600 megavat seviyelerine düşürüldü ve test kapsamında acil durum soğutma sistemi de devreden çıkarıldı. Gece saatlerinde güç seviyesi 700 megavata doğru düşürülmeye başladı. Fakat güç durdurma ayarının 700 megavata ayarlanmamasıyla güç seviyesi 30’a kadar düştü. Bu gücün bir kısmının geri kazanılmasının ardından test çok daha düşük bir seviyede, 200 megavat gücünde başlatıldı. Saatler gece yarısını geçerken kumanda odasındaki tabloda acil durum sinyali yandı. Reaktörü durdurmak için çaba gösterilse de güç seviyesi saniyeler içinde hızla yükseldi ve birkaç saniye arayla iki büyük patlama meydana geldi. Patlamada 2 bin tonluk çatı havaya uçtu, 8 tonluk radyoaktif yakıt atmosfere karıştı. Bu, toplamda, 2’nci Dünya Savaşı sırasında ABD’nin Japonya’nın Hiroşima kentine attığı atom bombasının 400 katı radyoaktif maddenin atmosfere karışması anlamına geliyordu.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 4

PRİPYAT KENTİ, PATLAMADAN 36 SAAT SONRA TAHLİYE EDİLDİ

Çernobil Nükleer Santrali’ndeki dördüncü reaktörde yaşanan patlama esnasında santralde çalışan iki işçi hayatını kaybetti. Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın (UAEA) paylaştığı bilgilere göre, patlamanın ardından olay yerine gelerek reaktörü söndürme ve temizlik çalışmalarına katılan 28 itfaiyeci ve işçi, kazadan sonraki 3 ay içinde yüksek miktarda radyasyona maruz kalmaları, bir işçi de ani kalp durması sebebiyle yaşamını yitirdi. O dönemde 49 bin 360 kişilik nüfusu bulunan Pripyat kenti ise tamamen tahliye edildiğinde Çernobil’deki kazanın üzerinden 36 saat geçmişti. Britannica’da yer alan bilgilere göre, dönemin Sovyet yetkilileri kazanın ‘üzerini örtmeye’ çalışmıştı. Ancak patlamadan iki gün sonra, 28 Nisan tarihinde İsveç’teki izleme istasyonları rüzgar yoluyla taşınan anormal seviyede yüksek radyoaktivite tespit etti, bu ise dünyanın SSCB’den bir açıklama talep etmesine sebep oldu. SSCB hükümeti ardından Çernobil Nükleer Santrali’nde bir kaza meydana geldiğini kabul etti. Sonraki hafta ve aylarda nükleer santral yakınlarındaki 67 bin kişi daha hükümetin emriyle tahliye edilerek başka bölgelere yerleştirildi. Kaza sebebiyle yaklaşık 200 bin kişinin tahliye edildiği düşünülüyor.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 5

UKRAYNA: SSCB’DEKİ EN TEHLİKELİ NÜKLEER SANTRALLERDEN BİRİYDİ

Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan yaklaşık bir yıl önce, Nisan 2021’de Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) patlamanın 35’inci yılı dolayısıyla dönemin Sovyet kayıtlarını kamuoyu ile paylaştı. Bu arşiv belgeleriyle birlikte yapılan açıklamada, 1986 yılındaki felaketin öncesinde Sovyetler Birliği’nin nükleer santralin tehlikeli olduğunu bildiği ve acil durumları gizlediği iddia edildi. SBU’nun açıklamasına göre, arşivler, 1982 yılında santralden radyasyon yayıldığını ortaya koyuyordu. Ancak Sovyetler Birliği’nin istihbarat ve gizli servisi KGB’nin hazırladığı bir rapor ‘panik ve provoke edici dedikoduların önüne geçebilmek için’ bu durumun açıklanmadığına işaret etti. 1984 yılında, kazadan iki sene önce de santralde benzer ‘acil durumlar’ yaşanmıştı. SBU, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Moskova yönetimi, 1983 yılında güvenlik ekipmanlarının eksikliği sebebiyle Çernobil Nükleer Santrali’nin SSCB’deki en tehlikeli nükleer santrallerden biri olduğu bilgisini almıştı.” KGB raporuna atıfta bulunan SBU’nun iddiasına göre, Fransalı bir gazeteci, kazadan bir yıl sonra Çernobil bölgesinden su ve toprak örnekleri almış olsa da bunlar ‘özel bir operasyonla sahte örneklerle değiştirilmişti’.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 6

ÇERNOBİL, HALK SAĞLIĞINI NASIL ETKİLEDİ?

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, nükleer felaketin yaşandığı 30 kilometrelik bölgede yaşayan, çalışan, tasfiye ve temizlik işlerini yapan 600 bin kişi, bu süreçte yüksek dozda radyasyona maruz kaldı. Bugünkü Rusya, Belarus ve Ukrayna topraklarında yer alan 150 bin kilometrekarelik bir alan radyasyonla kirlendi, santral çevresindeki 30 kilometrelik alan da ‘yasak bölge’ ilan edildi. Çernobil’de yaşanan kazanın etkileri, sadece Pripyat ya da SSCB ile sınırlı kalmadı. Kaza sonrasında radyoaktif madde yüklü bulutlar Avrupa’da birçok ülkeye yayıldı. Çernobil’in kısa ve uzun vadeli etkilerinin tartışıldığı o günlerde Türkiye’de de dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral’ın çayda radyasyon olduğu iddialarını yalanlamak için kameralar önünde çay içerek poz vermesi gündem oldu.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 7

Çernobil felaketi sebebiyle yaşanan doğrudan ve dolaylı ölümlere ilişkin ise farklı sayı ve tahminler dile getirildi. Birleşmiş Milletler (BM) Çernobil kaynaklı toplam ölü sayısının yaklaşık 4 bin olduğu bilgisini verdi. Greenpeace, nükleer santraldeki patlama sebebiyle başta yakın çevresi olmak üzere tüm dünyada fazladan 93 bin kanser kaynaklı can kaybı yaşandığı tahminini paylaştı. Ukrayna merkezli sivil toplum kuruluşu Ukrayna Çernobil Birliği’ne göre ise bugüne kadar Çernobil kaynaklı can kayıplarının sayısı yaklaşık 734 bin. Öte yandan, yalnızca kazanın olduğu dönemde 0-14 yaşlarında olan çocuklar arasında 1800 tiroit kanseri vakası tespit edildi. Bu, normal seviyelerin çok daha üzerindeydi.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 8

KAZANIN FATURASI KİME KESİLDİ?

BBC’nin aktardığına göre, Sovyetler Birliği’nde o dönem kazanın sebeplerini araştırmak için kurulan devlet komisyonu, santral personelini ve yönetimini kazanın baş sorumlusu ilan etti. Güvenlik kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle santral müdürü Viktor Bryuhanov ve şef mühendis Nikolay Fomin 10’ar yıl, şef mühendis yardımcısı Anatoliy Dyatlov 5 yıl, reaktör sorumlusu Aleksandr Kovalenko 3 yıl, vardiya amiri Boris Rogojkin ve denetmen Yuriy Lauşkin 2’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. UAEA bünyesindeki Uluslararası Nükleer Güvenlik Komitesi (INSAG) de ilk başlarda Sovyetler Birliği ile aynı fikirdeydi. Kazanın bazı kural ihlallerinin ve personel hatalarının bir araya gelmesi sonucu yaşandığı sonucuna varılan INSAG raporunda, santral yönetimi ‘deneyi ne pahasına olursa olsun yapmakla’ suçlanıyordu. Fakat aynı kurum 1991 yılında kazayla ilgili yayınladığı yeni raporunda, ‘operasyonel personelin hatası sonucu başlayan kazanın, reaktörün yetersiz tasarımı nedeniyle bir felakete dönüştüğü’ tespitinde bulundu. INSAG, 1993 yılında hazırladığı nihai raporunda ise personel hatalarıyla ilgili daha önce varılan bazı tespitlerin yanlış olduğunu, kazanın reaktördeki tasarım hatası, reaktörün güvenlik standartlarını karşılamaması ve nükleer santraldeki genel güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle meydana gelmiş olma ihtimalinin ağırlık kazandığını ileri sürdü.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 9

PATLAMANIN DOĞAYA VE HAYVANLARA ETKİSİ NE OLDU?

UAEA’nın paylaştığı bilgilere göre, Çernobil Nükleer Santrali’ndeki patlamanın ardından bitki ve hayvanlarda da mutasyonlar yaşandı. Yaprakların şekli değişti, bazı hayvanlar fiziksel deformasyonlarla dünyaya geldi. Çernobil’deki reaktörün doğrudan rüzgarı altında bulunan 4 kilometrekarelik çam ormanının rengi kırmızımsı bir kahverengiye döndü, ağaçların öldüğü bu bölge ‘Kızıl Orman’ olarak bilinmeye başladı. Öte yandan, bugün halen büyük oranda bir ‘hayalet şehir’ durumunda olan bölgede doğal hayat da yavaş yavaş canlanma emareleri gösterdi. UAEA’ya göre, yıllar içinde aralarında kunduz, geyik (mus), kurt, yaban domuzu ve bazı kuş türleri olmak üzere bazı hayvanlar bölgeye döndü. 2019 tarihinde yayınlanan Çernobil dizisinin etkisiyle bölgedeki turizm faaliyetleri de hız kazandı. 2019 yılında resmi rakamlara göre 124 bin kişi burayı ziyaret etti. ‘Yasak bölge’ dahil olmak üzere Çernobil bölgesinin ziyaret edilebileceğini belirten UAEA, atmosfere yayılan Strontium-90 ve Caesium-137 gibi bazı radyoaktif izotoplar halen atmosferde bulunsa da bunların ‘sınırlı süreler boyunca tolere edilebilir seviyelerde’ olduğunu ifade etti. Bu süreçte daha önce buralarda yaşayan kişiler de kendi istekleriyle bölgeye gelerek yeniden burada yaşamaya başladı. Radyasyon seviyelerinin halen normalin üzerinde olduğu ifade edilse de UAEA’ya göre bu seviyeler öldürücü değil.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 10

DÖRDÜNCÜ REAKTÖR BİNASININ ÜZERİ ÇELİK BİR ÇADIRLA TAMAMEN KAPATILDI

Çernobil Nükleer Santrali’nde meydana gelen patlamanın ardından yaşanan felaketin etkilerini silmek için başlatılan çalışmalar yıllarca devam etti. Patlamanın meydana geldiği ve radyasyon yayma riski devam eden dördüncü reaktör binasının üzeri 2016 yılında özel çelik bir çadırla tamamen kapatıldı. Üzeri betonla kapatılan reaktördeki riski sıfıra indirmek için kemer şeklinde inşa edilen çelik çadır Kasım 2016’da reaktör blokunun üzerine doğru kaydırıldı ve reaktör tamamen izole edildi. Çalışmalar, Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler ile Türkiye’nin de dahil olduğu 44 ülkenin desteğiyle finanse edildi. Çernobil Nükleer Santrali yetkililerine göre, binalarda radyoaktif yakıtlar temizlendi ve risk etkisi 10 bin kat daha azaltıldı. Kazadan sonra santraldeki durum stabil hale getirildi; tesislerin izolasyonu, tasfiyesi ve rehabilitasyonu için çalışmalar ise 2022 yılı itibariyle halen devam ediyordu. Ukrayna Parlamentosu’nun aldığı karara göre, Çernobil Nükleer Santrali, 2065 yılına kadar tamamen ortadan kaldırılacak.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 11

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA ÇERNOBİL

Çernobil’in yakın zamanda yeniden gündeme gelmesi ise 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla oldu. Buna göre, Rusya birlikleri savaşın başında başkent Kiev’i kuşatmadan önce Çernobil Nükleer Santrali’nin kontrolünü ele geçirdiklerini açıkladı. Çatışma yaşanmadan santral bölgesindeki kontrolü eline alan Rusya, Ukraynalı askerlerle birlikte santralde güvenliği sağladıklarını iddia etti. Ukrayna, 9 Mart’ta Çernobil Nükleer Santrali ve oradaki tüm nükleer tesisleri besleyen tek elektrik şebekesinin hasar gördüğünü açıkladı ve arızanın giderilmesi için Rusya’dan acil ateşkes talep etti. Soğutma sisteminin çalışmama riskiyle karşı karşıya kalan santralde 48 saatlik kapasiteye sahip yedek jeneratörler devreye girdi. Çok geçmeden Rusya Enerji Bakanlığı, Belarus üzerinden santrale yeniden elektrik verildiğini açıkladı. Ukrayna Enerji Bakanlığı da tamir çalışmalarının sona erdiğini bildirdi.

Nükleer felaketin 38’inci yıldönümü: Çernobil’de ne oldu? - Sayfa 12

Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul’da yapılan ateşkes müzakereleri sonrasında 30 Mart’ta Rusya Savunma Bakanlığı Kiev ve Çernihiv yönlerinden birliklerini çekme kararı aldı. Bu karar sonrasında Çernobil Nükleer Santrali’ndeki Rusya askerleri de çekildi. Rusya Savunma Bakanlığı, Rus askerlerinin santrali Ukraynalı yetkililere teslim-tesellüm belgesi ile bıraktığını duyurdu. O dönemde basına yansıyan haberlerde, ​​​​​​​Çernobil çevresindeki ormanda siper kazan Rusya askerlerinin radyasyon hastalığına yakalandığı, bazı askerlerin bunun üzerine Belarus’ta tedavi altına alındığı iddia edilmişti. 28 Nisan 2022 tarihinde Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen basın toplantısında konuşan UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, Çernobil Nükleer Santrali’nin bulunduğu tesiste Rusya güçlerinin kazılar yaptığını, bu kazılarda yapılan radyasyon ölçümlerinin olması gerekenden yüksek olduğunu ancak bu durumun çevreye ve insanlara tehdit oluşturmadığını söyledi.